Yasal Uyarı
Bu BLOG içinde yer alan yazı ve görseller kişisel kullanım ve/veya bilgi paylaşma amacı ile sınırlıdır, hiç bir ticari amacı yoktur.
Bu BLOG içindeki yazı ve görselleri paylaşırken kaynak göstermeniz rica olunur.
The contents of this BLOG are limited to personal use and/or information sharing, and there is NO COMMERCIAL purpose.
Arama
Takvim
Son Bir Ayda En Cok Okunanlar
- SPİNOZA VE TANRI
- DİN/ İNANÇ/ BİLİM/ ÇAĞDAŞLIK/ AYDINLANMA
- BELLEK DÜRTÜCÜ * ORGANİZE İŞLER * GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE…
- “ALİ BABANIN BİR ÇİFTLİĞİ VAR, ÇİFTLİĞİNDE…
- uyarı +18 * TANIMADAN BİLMEDEN OSMANLI’YA…
- KÜLTÜR SANAT * Minyatür Sanatı Nedir? Özellikleri Nelerdir?
- BELLEK DÜRTÜCÜ * ORGANİZE İŞLER * GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE…
- OSMANLI ÇOCUKLARINA TARİH BİLGİSİ * 25 karılı ve 43…
- TARİHİN İÇİNDEN PIRILTILI ZAFERLER VE KOMUTAN * BİR…
- ÖMER HAYYAM’dan “Irmaklarından şaraplar…
-
Yeni Yazılar
- KÖY ENSTİTÜLERİ
- HALK YAPAY DİL OSMANLICA İLE “ÜMMİ” KALMIŞTI * Hey, nece konuşuyorsun?
- Eğitimin ötesi: Köy Enstitüleri
- GÜZEL HABERLER * Dünyaca ünlü spor otoritelerinden NBC Olympics; olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu milli okçu Mete Gazoz’u 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda takip edilecek 100 sporcu arasında gösterdi.
- KISSADAN HİSSELER * HIRSIZLAR KASABASI
Sözcü Gazetesi Yazarları
Zahide Uçar Yazıları
Mustafa Yıldırım Yazıları
- Ege Adalarımız Libya'dan Daha Yakın / Mustafa YILDIRIM
- Kürt Şeyhi Boğazlattı, ABD Kökenli Örgüt "Lion" Yaptı / Mustafa YILDIRIM
- Gülen İçin ABD'ye Koşanlar Şimdi Neredeler? / Mustafa YILDIRIM
- Şerif Mardin - CIA - Marine Club / Mustafa YILDIRIM
- Türkçenin fiil kökleri internetten önce öldürülmüştü / Mustafa YILDIRIM
Arşivler
Kategoriler
- 12'den vuran sözler
- 21.YÜZYIL ENSTİTÜSÜ
- AB
- ABD – AB – EMPERYALIZM
- AFORİZMALAR
- AHMET TAKAN YAZILARI
- AHMET TANER KIŞLALI
- AKIL AÇICI KONUŞMALAR
- AKIL FİKİR YAZILARI
- AKLI VİCDANI HÜR YAZIŞMALAR
- ALİ ERALP YAZILARI
- ALİ NEJAT ÖLÇEN
- ANAYASA
- ANIL ÇEÇEN
- ANILAR
- ANLAŞMALAR-SÖZLEŞMELER
- Anons
- Arastirma
- ARKEOLOJİ – MİTOLOJİ
- ARŞİV SANDIĞI
- ASİMİLASYON
- ATATURK
- AYNANIN SIRLARI
- BANU AVAR yazıları
- BARIŞ'LAR
- Bekir Coşkun yazıları
- BELLEK DÜRTÜCÜ
- Bilim ve Teknoloji
- BİLİŞİM – İNTERNET –
- BİLİYOR MUSUNUZ ?
- Bölücü KÜRTÇÜLÜK
- BOP
- BÜLENT ESİNOĞLU YAZILARI
- BÜTÜN DÜNYA DERGİSİ
- Calisma Dunyasi – Is ve Emekciler
- CUMARTESİ YAZILARI
- CUMHURİYET – DEMOKRASİ – ÇAĞDAŞLIK
- DAVUT ARSLANTÜRK
- DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK
- DENİZ VE DENİZCİLİK
- DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER
- DİN-İNANÇ
- DIŞ POLİTİKA
- Dizi Yazilari
- DOĞA – ÇEVRE
- Doga – Cevre – Ekoloji – Tarim
- DOĞAL FELAKETLER
- DOĞAL YAŞAM
- DOĞAN KUBAN
- DÜNYA DENİZCİLİK SAVAŞLARI
- DÜNYA ÜLKELERİ
- DURUM VAZİYETİ
- DUYURULAR
- EDEBİYAT – ANI – ÖYKÜ – ŞİİR
- EĞİTİM
- Ekonomi
- EMİN ÇÖLAŞAN
- EMPERYALİZM
- ENERJİ
- English articles – İngilizce makaleler
- ERGENEKON – BALYOZ
- ERMENİ SORUNU
- EVVEL ZAMAN İÇİNDE
- FAŞİZM
- FELSEFE ve GÜZEL DEYİŞLER
- Fetullah Gülen
- FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI
- Flash Haber
- FOTOĞRAFLAR
- FUAT AVNİ
- GAZETE MANŞETLERİ
- GDO
- GEÇMİŞİN İÇİNDEN
- GEÇMİŞİN İÇİNDEN YAŞAM
- GEDİĞE TAŞ KOYMAK
- Genel Kultur
- GIDA
- GÖÇLER-GÖÇMENLER
- GÜLMECE
- Gundem
- GÜNDEM – YORUM
- Haber
- HABER GÜNDEM
- HAYATIN İÇİNDEN
- HUKUK-YARGI-ADALET
- İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR
- İLHAN ARSEL – DİN VE İNANÇ
- İLHAN SELÇUK YAZILARI
- İNSAN HAKLARI – DEMOKRASİ
- İrtica
- İSRAİL – SİYONİZM
- İSTİHBARAT KURUMLARI
- KADIN HAKLARI
- KAPİTALİZM – LİBERALİZM
- KARİKATÜR
- KIBRIS
- KISA KISA
- KISSADAN HİSSELER
- KIZILDERİLİLER
- Kose Yazarlari
- KÖŞELİ YAZILAR
- KÖY ENS.ÖĞR. MUSTAFA AKSUNGUR ANILARI
- KÖY ENSTİTÜLERİ
- KÜLTÜR – EĞİTİM – ÇAĞDAŞLIK
- KUMPAS-TEZGAH-ÜÇ KAĞIT
- KÜRESEL POLİTİKALAR
- LAİKLİK – CUMHURİYET – DEMOKRASİ
- Madencilik ve Yeralti Kaynaklari
- MAHİYE MORGÜL
- MEDYA
- MEHMET ALİ GÜLLER
- Mehmet Halil Arık yazıları
- MEHMET TÜRKER
- MENEMEN OLAYI – KUBİLAY
- MİNE KIRIKKANAT
- MİTOLOJİ
- MİZAH
- MOLA ZAMANI
- MURAT AĞIREL
- MUSIC
- MUSTAFA YILDIRIM
- MUZİK KUTUSU
- NECATİ DOĞRU YAZILARI
- NECİP HABLEMİTOĞLU
- NURULLAH AYDIN YAZILARI
- NUSRET KEBABÇI
- ORGANİZE İŞLER
- ORTADOĞU ÜLKELERİ
- ÖZDEMİR İNCE
- ÖZELLEŞTİRMELER
- PANDORA'nın KUTUSU
- PAZAR YAZILARI
- PERDE ARKASI
- PKK TERÖRÜ
- Politika ve Gundem
- POROF ZİHNİ
- RADİKAL İSLAM
- Rifat SERDAROĞLU yazıları
- Saglik
- SANAT – RESİM
- Sanat Edebiyat ve Kultur
- SAVAŞLAR-ÇATIŞMALAR
- SAVUNMA
- SAYGI ÖZTÜRK
- SAYIŞTAY RAPORLARI
- science * ingilizce * araştırmacılara
- SEÇİM – SEÇSİS
- ŞERİAT – İRTİCA – KARANLIĞIN AYAK SESLERİ
- SİNAN MEYDAN
- SİYASAL İSLAM
- SİYASİ PARTİLER
- SİYASİ TARİH
- SONER YALÇIN yazıları
- SÖYLEŞİLER
- SUAY KARAMAN
- SUÇ DOSYALARI
- SÜLEYMAN ÇELİK
- SUN SAVUNMA NET
- T.C. BURHAN
- TAKVİM
- Tarih
- TARİHE – AYDINLANMAYA – CUMHURİYETE NOT DÜŞENLER
- TARİKAT VE CEMAATLAR
- TARIM – EKOLOJİ
- TERÖR
- TIMARHANEDE BU HAFTA
- TSK
- ÜÇ'lemeler
- UÇUK KAÇIK HABERLER
- UĞUR DÜNDAR
- UĞUR MUMCU
- ULUSAL STRATEJİ
- Uncategorized
- UNUTMA
- VANDALLIK
- VATANDAŞIN KÖŞESİ
- VİDEOLAR
- Wiki-Leaks – Bilgi sızmaları
- YABANCI BASIN
- YANDAŞ – ÇIKARCI – YAĞCILAR
- YANGINLAR-DOĞAL AFETLER
- Yazarlar
- Yeni Kitaplar
- YENİ NESİL SİLAHLAR
- YILDIZLI YAZILAR
- Yılmaz Özdil
- YOBAZLIK – GERİCİLİK
- YOLSUZLUKLAR
- YOZLAŞMA – AHLAKSIZLIK
- YUNANİSTAN – EGE SORUNU
- Zahide Uçar
Who's Online
47 visitors online now6 guests, 41 bots, 0 membersSeçenekler
HALK YAPAY DİL OSMANLICA İLE “ÜMMİ” KALMIŞTI * Hey, nece konuşuyorsun?
Hey, nece konuşuyorsun?
CUMHURİYET – Sevgi Özel –
18 Nisan 2024 Perşembe
Biraz sert oldu; ama Türkçenin tarihsel akışına baktığımızda gerçek bu. 1950’lerden beri iktidar olan milliyetçilerin de Türkçeyi sevmediğini yaşam öğretti. Dertleri ne? Osmanlıyı canlandırmak, hilafeti diriltmek… Soralım; Osmanlıyı Atatürk mü borçlandırdı, kapitülasyonları Atatürk mü onayladı? Yurdu işgal eden emperyalisti Atatürk mü çağırdı?
Atatürk, kendi pancarından şekerini üreten bir cumhuriyet kurmuş; özünü yayılmacıya teslim eden imparatorluğu tarihe emanet etmiş… Suç!
Dinsel anlam yüklenen Arap abecesi yerine Türkçenin seslerini karşılayan abece, Türkçeyi boyunduruktan kurtaran Dil Devrimi… Laik eğitim, “kul”luğu kabullenen “ümmet”ten dinin, ırkın baskın olmayacağı bir ulus, yurttaş kimliği… Suç!
1928’deki Harf, 1932’deki Dil Devrimleri düşünce özgürlüğünün, laik eğitimin, bilginin, sanatın, yargı bağımsızlığıyla taçlanacak barışın abecesidir. Sözde aydınlara, çakma tarihçilere, din adamlarına gaz veren siyasetçiler her ağaç gölgesinde, Harf ve Dil Devrimlerine saldırıyorlar.
Arap abecesi gidince bir gecede cahilleşmişiz!
Abiler, kaçınızın dedesi “sıbyan mektebi, idadi” görmüş de “dârülfünun” bitirmiş? Kaçınızın ninesi “muallim”di de devletin iki satırlık haksız buyruğuna “istida” yazabilmiş?
Halk Mektebinde okuma öğrenenlerle yaşadık, hiç öğrenemedikleri abeceyle, kullanamadıkları bir dille devleti hiç tanımadılar.
O dedeler okuryazar olsa basımeviyle yüzyıllar sonra mı tanışırdık? Onlar çağının tanığı olsa yayılmacı, Osmanlının ekmeğine çökebilir miydi?
Dilde devrim geçmişle bağı koparmış; devletle iletişimi olmayan, mektup yazamayan dedeleri, muskacıya mahkûm eden geçmişle mi? Dedeleriniz eğitimliyse, siz niye bu denli cahilsiniz?
Uzatmayalım…
Evet, bu iki devrim yüzyıllarca ağzı dili bağlanan halkı yobazlara üfürükçülere teslim eden, dinsel itkilerle insanı insanın kulu görenlerin çıkar bağını koparmıştır.
Şimdi ekmeği ithal buğdayla karıyor, Osmanlının batık eğitimine öykünüyoruz.
Kentler köyler İngilizceyle Arapçanın işgalinde.
Dilde devrim “dil celatları”nca “Türkçeye yapılan suikastın sonucu” sayılsa da Nâzım’ın söylediği gibi “Dil yürüyor.” Dini siyasete araç yapan yapmayan herkes dün yasaklanan yüzlerce sözcüğü şıkır şıkır kullanıyor.
“Cahillik” mi, ikiyüzlülük mü?
Dil yenileştikçe düşünce yenileşir;
dil varsıllaştıkça düşünce özgürleşir.
Su uyur, karşıdevrim uyumaz!
Önce düşünce özgürlüğüne, ortak dile el atar.
Üç gün sonra 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayacağız. Atatürk, Kurtuluş Savaşını utkuyla sonuçlandıran, bağımsızlığın simgesi TBMM’nin kuruluş günü 23 Nisanı dünya çocuklarına armağan etmiştir.
Düşünce özgürlüğü kısıtlı, laik eğitim yaralı olsa da… Bilim, sanat, basın, yargı bağımsızlığı ötelense üniversite sussa da… Dünya peşimize düşse de…
Ne Atatürk’ten geçeriz ne cumhuriyetten!
23 Nisanda TBMM’nin 104’üncü yaşını, çocuklarımızın bayramını coşkuyla kutlayacağız. Ülkemizi, ortak dilimiz Türkçeyi seviyoruz.
Türkçeyi seviyoruz.
Posted in Uncategorized
Leave a comment
Eğitimin ötesi: Köy Enstitüleri
Eğitimin ötesi: Köy Enstitüleri
CUMHURİYET – Emre Kongar – 18 Nisan 2024
Köy Enstitüleri, bir “Eğitim Kurumu” olmanın çok ötesinde, tam bir “Ulusal Kalkınma Projesidir!”
Mustafa Kemal Atatürk’ün, bir Din Tarım Toplumu’nda, bir Endüstri Toplumu ürünü olan Cumhuriyet Rejimi kurmasının, toplumsal itici gücü, dinamosu olan bir atılımdır!
Amacı, Endüstri Devrimi’nin insanlığa kazandırdığı teknolojik ve kültürel-ideolojik birikimi, eğitim yoluyla, Osmanlı kalıntısı olan Din Tarım Toplumu’nun insan malzemesine aktarmak ve bu yolla üretilen insan gücünü, köylü bir toplumu kentsel/endüstriyel bir toplum düzeyine sıçratmak için lider kadrosu olarak kullanmaktı.
Köy çocuklarını alıyor, insanlığın teknolojik ve kültürel birikimi ile eğitiyor ve toplumsal dönüşüme liderlik etmeleri için köye geri yolluyordu.
Nitekim, “ulusal uyanışı”, “bağımsızlığı”, “çağdaşlaşmayı”, “Demokratik Cumhuriyet” hedefini engellemek isteyen Emperyalistler ve onların içerideki işbirlikçileri olan tarikatlar ve toprak ağaları tarafından saldırıya uğramış ve kapatılmışlardır.
Dün Cumhuriyet’te genç tarihçi arkadaşım Sinan Meydan, Köy Enstitülerinin öyküsünü, öncesi ve sonrasıyla, tam bir bütünlük içinde yazdı. Ne yazık ki bu projeyi başlatan da onu koruyamayan da İsmet İnönü’ydü:
Onu başlatan “Bağımsız ve Tarafsız Türkiye”nin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü idi.. Onu koruyamayan da “Soğuk Savaş’ta, Batı Emperyalizminin İleri Karakolu haline gelen Türkiye”nin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü idi.
Dün Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümüydü.
Bu yıldönümünü, bir Köy Enstitülü olan Mustafa AYDINLI’nın, yukarıda anlattığım “Ulusal Kalkınma Projesi” anlayışı ile yazdığı bir şiir ile kutluyorum:
Kökleri derinde bir ulu çınar
Ülkesine âşık Köy Enstitülü
Ulusa kalkınma ereği sunar
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Cılavuz’da, Ergani’de, Pulur’da
Yurtsever insanlar yetişti burda
Kıvılcımlar olup dağıldı yurda
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Köyü uyarmayı temel aldılar
Bunun için kalk borusu çaldılar
Çağdaş uygarlıkta karar kıldılar
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Kahıra, çileye hepsi alışık
Ülkede gidişat hayli karışık
Yirmi bir noktada yirmi bir ışık
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Her biri bir köyde yanan meşale
Bir ileri adım, bir güçlü kale
Yıkmak için ağa, patron el ele
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Toprağa can verdi alınlar teri
Tarih görmemişti böyle eseri
Onlar yaşasaydı kalmazdık geri
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Eserleri kalır, yıldızlar kayar
Fakir’i, Makal’ı, Başaran’ı var
Onlar için vatan bir kutsal diyar
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Hepsi birer bilge, işte Enver’i
Daha onlarcası eğitim eri
Kaftancıoğlu’nun dolar mı yeri?
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Tonguç Baba bu iş için terledi
Yücel ile kadroları derledi
Dadaloğlu ozan ruhla gürledi
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Taş ile toprakla ilme ulaştı
Softası, yobazı bu işe şaştı
Hasan Âli Yücel bulunmaz baştı
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Aydınlı onlardan alır ilhamı
Coşkusu içimden dağıtır gamı
Kalkınma dedikçe anılır namı
Karanlığa ışık Köy Enstitülü
Posted in Uncategorized
Leave a comment
GÜZEL HABERLER * Dünyaca ünlü spor otoritelerinden NBC Olympics; olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu milli okçu Mete Gazoz’u 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda takip edilecek 100 sporcu arasında gösterdi.
Mete Gazoz’a büyük onur: 100 isim arasına girdi!
AA – Yayınlanma: 18.04.2024
Türkiye Okçuluk Federasyonu‘ndan yapılan açıklamada, “Başarılarıyla Türk spor camiasının gururu olan olimpiyat ve dünya şampiyonu okçumuz Mete Gazoz, dünyaca ünlü spor otoritelerinden biri olan NBC Olympics tarafından 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda takip edilecek 100 sporcu arasına seçildi” denildi.
OLİMPİYATTA İLK ALTIN MADALYA
Yaklaşık 100 gün sonra başlayacak Paris 2024 öncesinde Mete Gazoz hakkında çıkan haberde, şu ayrıntılara yer verildi:
“Tokyo Olimpiyatları’nda 21 yaşında olan Mete Gazoz, olimpiyat tarihinde bireysel altın madalya kazanan ilk Türk okçu oldu. Şimdi 24 yaşında, branşında favori olarak gösterilerek unvanını korumak için Paris’e gidiyor. Mete Gazoz, 2023 yılında güçlü bir performans sergileyerek Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda bireysel altın madalya aldı ve Dünya Okçuluk Federasyonu’ndan Yılın En İyi Klasik Yay Erkek Okçusu unvanını üçüncü kez kazandı.”
Posted in Uncategorized
Leave a comment
KISSADAN HİSSELER * HIRSIZLAR KASABASI
HIRSIZLAR KASABASI
Bir kasabada her gün hava kararınca, insanlar maymuncuklarını ve fenerlerini yanlarına alır, komşularının evlerini soymaya giderlermiş. Fakat gün doğarken geri döndükleri her seferinde kendi evlerini de soyulmuş durumda bulurlarmış.
Ama ülkede kimse kaybetmezmiş, çünkü herkes birbirinden çalarmış. Bir gün, nasıl olmuşsa, dürüst bir adam ortaya çıkmış. Geceleri, diğerleri gibi çantasını fenerini alıp hırsızlığa çıkmaktansa, evinde kalıp çalışmayı tercih edermiş bu adam.
Hırsızlar da onun evinin önüne geldiklerinde içeride ışık yandığını görünce döner giderlermiş. Fakat bu durum böyle bir süre devam edince, ahali ona kızmaya başlamış: “Çalmadan yaşamak senin tercihin, ama başkalarını engellemeye hakkın yok” demişler.
Bunun üzerine dürüst adam, geceleri ışığını söndürüp dışarı çıkmaya başlamış. Her gece, hırsızlık yapmadan orada burada dolaşır durur, sonunda yatmaya evine dönermiş. Fakat her döndüğünde evini soyulmuş bulurmuş.
Sonuçta bir haftadan daha az bir sürede, yiyecek içecek hiç bir şeyi kalmamış ve memleketini terk etmek zorunda kalmış. Kasabada hırsızlıkta ustalaşıp giderek zenginleşenler kendileri için soygun yapmak üzere maaşlı hırsızlar tutmaya başlamışlar.
Zamanla, zengin fakir ayrımı çoğalmış. Zenginler mallarını korumak için bekçiler tutmuşlar, hapishaneler kurmuşlar.
Kendi mallarının çalınmasını da yasa dışı ilan etmişler! Ancak yoksulların mallarını çalmak hala serbestmiş! Bir süre geçtikten sonra, artık kimse soymaktan ve soyulmaktan söz etmez olmuş. Çünkü yoksulların çoğu ya açlıktan ölmüş ya da oraları terk edip gitmişler.
Zenginler ve maaşlı soyguncular ise ortada soyacakları kimse kalmadığından servetlerini yavaş yavaş yitirmeye başlamışlar. Sonunda zenginler eski düzeni yeniden sağlamak için oraları ilk terk eden dürüst adamı başa getirmeye karar vermişler.
Sora sora nerede yaşadığını öğrenmişler. Evine gittiklerinde kapıda yazılı bir kâğıt görmüşler.
Kâğıtta şunlar yazıyormuş: “Bir insan sadece dürüst olduğu için aranıyorsa, her şey için çok geç olmuş demektir”...
Posted in Uncategorized
Leave a comment
POLİTİKA GÜNDEM * MERAL AKŞENER’İN SİYASİ KIBLESİ NERESİ- 2 * AKÇALI İŞLER…
POLİTİKA GÜNDEM * MERAL AKŞENER’İN SİYASİ KIBLESİ NERESİ- 2
başlıklı https://nacikaptan.com/2024/04/politika-gundem-meral-aksenerin-siyasi-kiblesi-neresi/ BAŞLIKLI YAZIMI PAYLAŞTIKTAN SONRA POSTA KUTUMA DÜŞEN BİR MEKTUPTA ŞOK EDİCİ İDDİALAR VAR.
Naci Kaptan – 16.04.2024
Mektupta çok fazla yazım/ imla hatası var. İçeriği şöyle;
“Meral’in oğlunun halt yemeleri ile, 5 yıl daha bu hükümete
mahkum olan Türkiyem. Duymayanlara ben duyurmuş olayım.
İYİ Parti için de bir takım usulsüzlükler olduğunu fark eden bir grup Milletvekili, Ümit Dikbayır Başkanlığında parti içi para usulsüzlüklerini Meral hanımdan habersiz araştırmaya başlıyor.
Bankalar ve hesap akışları kontrollerin de, Meral Akşener’in oğlunun İYİ Parti kasasında ki parayla, kendi şahsi çıkarları doğrultusun da ticaret yaptığını ortaya çıkartıyorlar. Bunu belgeleri ile bir dosya halin de Meral hanıma bildirme hazırlığında iken, MİT Meral hanımın önüne bir dosya koyuyor.
MİT dosyasın da Meral’e, oğlunun İYİ partinin parasının, oğlu tarafından kendi çıkarları doğrultusunda ticaret yaparak kullandığı belgeleri yanında. Ayrıca partindeki şu 5 isim yaptıkları araştırma ile oğlunun yaptıklarını belgeledi bilgisini veriyor.
Meral oğlunun hallerinin hem MİT ve hem de Partilileri tarafından öğrenildiğini görünce Cumhur İttifakına teslim oluyor. Masadan kalkıyor, Millet İttifakını zora sokacak her naneyi yiyor ve Ümit Dikbayır başta olmak üzere oğlunun yediği haltları belgelendiren 5 vekilin partiden uzaklaştırılmasını sağlıyor.
Anlayacağınız seçimler de Kemal Kılıçdaroğlu’na kaybettirme nedenlerinden biri oluyor. Bir de utanmadan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a hırsızlar suçlamasında bulunuyor.
Bir de bakıyoruz ki partisinin paralarını yürüten, Fransa’ya kadar transferini yapan kendi oğlu. Meral, oğlunun bu haltları duyulmaya başlayınca, parti başkanlığından ayrılma durumuna giriyor.
Fakat Bay Recep ve Devlet Bahçeli olmaz diyorlar. Sen de artık bizdensin, bizimlesin. Partini kuruşta, Millet İttifakın da sana verdiğim destek, benden sana asla helal değil Meral . Bilesin istedim.”
Yukarıdaki haberin kaynağı bilinmiyor. At izinin, it izine karıştığı bu günlerde bilindiği gibi çok fazla YALAN HABER yayılıyor ve dezenformasyon yapılıyor. Fakat bilinen bir gerçek de var ki, İYİ Parti içinde yanlış AKÇALI İŞLER olduğu basına yansıdı. Meral Akşener’in ALTILI masayı dağıtarak ağır sözlerle ittifakı bozarak ayrılmasının ardında büyük olasılıkla bu “AKÇALI İŞLERİN” iktidar tarafından bir şantaj olarak kullanılmış olması düşünülüyor. Çünkü buna benzer çok örnekleri yaşadık. İşin özü GÜVENİLİR, İYİ AHLAKLI, LİYAKATLI siyasetçilere çok fazla ihtiyacımız var. Ülkemizin ürettiği siyasetçilerin büyük çoğunluğu siyaseti çıkar ve zenginlik kapısı gören çağdaş kültür ve adalet duygusundan, yurt sevgisinden uzak çıkarcı kişilerdir.
Aşağıda bu konudaki haberleri sunuyorum;
Ümit Dikbayır’dan çok konuşulacak iddia:
Akşener’in yardımcısı kayıtdışı para mı topladı?
İYİ Parti’de kesin ihraçla disipline sevk edilen Ümit Dikbayır, sürece ilişkin kritik açıklamalarda bulundu. Ortadoğu’daki savaş ve Türkiye’nin sorunlarının olduğu bir süreçte böyle bir durum yaşandığı için utandığını ifade eden Dikbayır, 31 Mart’ta partinin İstanbul İl Başkanlığı’na saldırı sonrası Meral Akşener ile gerginlik yaşadığını da söyledi. Sedat Aksakallı’nın ‘kayıtdışı’ para topladığını ileri süren Dikbayır vekillerden 500 bin ve 1 milyon lira para istendiğini de ileri sürdü.
cumhuriyet.com.tr – 23.11.2023
Ümit Dikbayır: Meral Akşener’in oğlu
7-8 poşetle 200’er bin lira para dağıttı
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in ve ailesinin banka hesaplarını incelettiği iddiasıyla partiden ihracı istenen Ümit Dikbayır, “Seçim bitti, Fatih Akşener kendi ekibine 7-8 poşetle 200’er bin lira para dağıttı” iddiasında bulundu.
İYİ Parti’deki kriz her geçen gün daha da büyüyor. İstifaların ardı arkası kesilmeyen parti son günlerde yolsuzluk skandalıyla çalkalanıyor. Eski Mali İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır’ın kasadaki paranın eksi 16 milyonda olduğu iddiasıyla Meral Akşener’in ve ailesinin banka hesaplarını incelettiği iddia edilmişti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “İspat etsin” çıkışı sonrası, “Savcılığa gideceğim” diyen İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, ihraç talebiyle disipline gönderildi.
“Meral Akşener’in oğlu Fatih Akşener, 200’er bin lira para dağıttı”
İstifası beklenen Ümit Dikbayır, vites yükselterek, “Rezil rüsva edeceğim” sözleriyle Akşener’e karşı resmen savaş başlattı.
TV100 canlı yayınında partideki kirli çamaşırları ortaya saçan Dikbayır, Akşener ailesini hedef alarak, “Seçim bitti, Fatih Akşener kendi ekibine 7-8 poşetle 200’er bin lira para dağıttı” diye konuştu. Dikbayır, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in oğlu Fatih Akşener’in seçim sürecinde partinin kampanyasının başında olduğunu söyledi.
“Akşener’in elektrik mühendisi oğlu seçim kampanyası yürütüyor”
Dikbayır’ın konuya ilişkin, “Bizim partimizin seçim kampanyasını her anlamda Fatih Akşener yönetti. Nedenini bilmiyorum. Böyle bir şey olur mu? Biz bu ülkenin refahı için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu parti kimsenin oyun alanı değil. Seçime gidiyoruz, seçim kampanyamızı genel başkanın elektrik mühendisi oğlu yönetiyor. İtiraz ettiğimiz ödemelerle alakalı, ben bunu da yeni duydum. Seçim bitti, Fatih Akşener, ‘Kampanya ekibine para vermem lazım’ dedi. Ben de ‘Biz bütün çalışanlara birer maaş verelim, genel başkandan bunun onayını alırım, onlar daha fazla çalıştı, onlara iki maaş veririz, paramız var’ dedim. Elden para vermenin doğru olmayacağını söyledim. Ben elden para verme yöntemini uygulamadım. Benden sonra elinde 7-8 tane İYİ Parti poşetiyle her birinin içinde 200 bin lira var, kendi ekibine para dağıtmış. Ben bunu anlamış değilim” şeklinde konuştu.
“Akşener’in oğlu evine geldi”
Ümit Dikbayır’ın açıklamalarından satır başları:
Fatih Akşener, evime geldi. Ben aslında bu dönem aday olmayacaktım. Gördüğüm başka şeylerde vardı ama bu son damla olmuştu. Ben siyaset defterini o gün kapatmıştım. Ama Fatih Akşener, 2-3 saatten fazla oturdu. ‘Ben bir şey istemiyorum, siyaset sahnesini kapatacağım’ dedim. Akşener’in oğlu, ‘Bunu biz anlatamayız’ dedi. Ben de ‘Anlatırım, bir hastalık bahane ederim, işimi gücümü bahane ederim, sessiz sedasız bırakmak istiyorum’ dedim. Genel başkanın yalnız kalacağını söyleyince aday oldum. Seçim sürecinde genel başkanla birlikte çalıştım. Genel başkanın yanında olmam gerekiyordu ama Sakarya’da da olmam gerekiyordu. Sonra Sakarya’da olamayınca eşim bir adaymış gibi 3. sıra milletvekilimizin yanında aday gibi çalıştı, benim yokluğum konuşulmasın diye. Orada da kırıcı şeyler, hak etmediğimiz şeyler söylendi.
“Parayla vekillik satıldığı iddia edildi”
Seçimle kongre arasında Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı oldu. Seçimden sonra kongreden önce. Şimdi bu para mevzuları konuşulmaya başlandı. Partinin içinde bazıları ‘para ile milletvekilliği satıldığını’ iddia etti. Ben bu toplantıda, ‘Bakın boş konuşmaya gerek yok, söylediğiniz şahıslardan bir tanesi bile Dikbayır’a veya İYİ Parti’ye bağışta bulundum desin milletvekilliğinden istifa edeceğim’ dedim. Bu konu orada bitti. Bu bir rahatsızlıktı. Bizim tüzüğümüzde genel başkanın yüzde 5 hakkı var, istediği 30 vekili istediği yerden aday koyabilirdi. Bu kongre süreci geldi.
“Milletvekillerinden para istendi”
Meclis tatil oldu. Biz meclise girdik, 15-20 Ekim gibi falandı, milletvekillerinden para istendi. Kiminden 1 milyon lira, kiminden 500 bin lira, isim isim para istendi. İşin başlama yeri burası. Ben buna önce cevap vermedim. Bizden ayrılan Nebi Hatipoğlu, bana soran ilk odur. ‘Partinin parası mı yok, neden bizden para istiyorlar?’ dedi. ‘Bunu bana sormanıza gerek yok ben bundan 3 ay önce kongrede yaklaşık 130 milyon lira parayla partiyi devrettim’ dedim. Seçim kazanılsın kazanılmasın bir parayı bütçenize ayırmak zorundasınız. Ocağın sonuna kadar yetecek parayı ben ayırdım. Biz 2022’yi 65 milyon lira ile bitirdik. Ben 6 ay için yaklaşık 130 milyon ayırdım. Orada, ‘Parti eksi 16 milyonda’ denildi. ‘Olamaz’ dedim, siyasi partinin parası ya vardır ya da yoktur. Geçenlerde parti bütçesini açıkladılar, ’27 milyon lira paramız var’ dediler. Ben haklı çıktım gene. Bunu genel başkana, ‘Ümit Dikbayır partinin parasına ne oldu diye hesap soruyor’ diye götürdüler. Bizim şirketimizde bu kadar para konuşulmuyor. Genel başkan ile benim arama fitne sokmak, duvar sokmak için bunlar söylendi. Ben yıllarca iftiralarla uğraşmış genel başkanın iftiralar üzerinden nasıl gittiğini hala anlamış değilim.
https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/umit-dikbayir-sureci-anlatti-2144220
https://www.ensonhaber.com/politika/umit-dikbayir-meral-aksenerin-oglu-7-8-posetle-200er-bin-lira-para-dagitti
Posted in Uncategorized
Leave a comment
DOĞA ÇEVRE EKOLOJİ * Küresel orman kaybı alarm veriyor: Türkiye felaketin eşiğinde
“Dünya genelinde orman kaybı 1990 yılından bu yana 178 milyon hektar. Asya-Pasifik’teki hayalet yolların ortaya çıkardığı tehlikeler ve Brezilya ile Kolombiya’daki olumlu gelişmeler, global orman kaybı sorununa çözüm bulma konusunda hem yerel hem de uluslararası düzeyde atılması gereken adımları gözler önüne seriyor.”
Küresel orman kaybı alarm veriyor:
Türkiye felaketin eşiğinde
Utku Perktaş / 15 Nisan 2024
Dünya genelinde orman kaybı 1990 yılından bu yana 178 milyon hektar. Yaklaşık Libya’nın yüzölçümüne eşit bir değerden bahsediyorum. Bu kayıpların 2023 yılında da hız kesmeden devam ettiği gözlemlenirken, özellikle Asya-Pasifik bölgesindeki yağmur ormanlarının kaybı endişe verici boyutlarda.
James Cook Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışma, bu bölgedeki “hayalet yollar” ağının, kayıtlı yollardan üç ila yedi kat daha fazla olduğunu ve bu yolların ormanların yok olmasında büyük bir rol oynadığını ortaya koydu.
Bu hayalet yollar, genellikle yasadışı tarım faaliyetleri, madencilik, kaçakçılık gibi çeşitli amaçlar için kullanılıyor ve bulundukları yerlerdeki ormanların yok olmasına neredeyse her zaman yol açıyor. Yeni Gine, Borneo ve Sumatra adalarında Google Earth aracılığıyla yapılan haritalamalar, bu yolların ciddi bir çevresel tehdit oluşturduğunu ve bölgedeki biyoçeşitliliği tehdit ettiğini gösteriyor.
Araştırmayı yürüten Profesör Bill Laurance, üniversitenin araştırma ile ilgili haberi için verdiği demeçte, “Yüzyılın ortasına kadar yaklaşık 25 milyon kilometrelik yeni asfalt yol yapılması bekleniyor ve tüm yol inşaatlarının yüzde 90’ı, olağanüstü biyolojik çeşitliliğe sahip pek çok tropikal ve subtropikal bölge de dahil olmak üzere, gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşiyor” diyor.
1960’tan 2019’a kadar geçen sürede küresel orman kaybı haritası. Sarıdan turuncuya renk skalası kayıpların en fazla olduğu yerleri gösteriyor
Türkiye’nin orman kaybı
Türkiye’de ormanlık alanların durumu ise küresel çapta yaşanan orman kayıplarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
2020 yılı itibarıyla yapılan tespitlere göre Türkiye’nin ormanlık alanları, ülke alanının yüzde 29.4’ünü kaplamakta. Ancak, bu ormanlar için belirlenen ‘kapalılık kriteri’ne göre, yüzde 10’dan düşük kapalılığa sahip alanlar da orman olarak kabul ediliyor. Bu durum, Türkiye’nin gerçek orman varlığının resmi kayıtlardan daha az olduğunu gösteriyor. Çünkü Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü bir bölgenin orman statüsünde olması için kapalılığın en az yüzde 10 olmasını şart koşuyor. İnsan eliyle orman tahribatı da çok yüksek düzeyde, kaybettiklerimizi kazanabiliriz diye ağaç dikimi yapılarak orman oluşturmaya çalışmanın bilimsel bir alt yapısı pek yok. Sadece göstermelik ağaçlandırma alanlarını orman saymaktan başka bir şey yapmıyoruz.
Orman tanımı, ağaç türleri, alan büyüklüğü ve kapalılık oranı gibi kriterlere dayanırken, Türkiye’de bu kriterlerin tam olarak sağlanmadığı alanlar bile orman olarak sınıflandırılıyor. Resmi istatistiklere yansıyan ormanlık alanlar genellikle gerçek orman varlığını yansıtmamakta, madencilik ve diğer faaliyetlerle yok edilen ormanlar bile hâlâ orman olarak gösterilmeye devam ediliyor. Ayrıca, Corine arazi sınıflandırmasına göre, kapalılığı yüzde 10’dan fazla olan orman alanları 2000 yılında 12.20 milyon hektardan 2018 yılında 11.53 milyon hektara gerilemişti.
Küresel perspektif ve Türkiye’nin konumu
Öte yandan, Brezilya ve Kolombiya’da orman kaybı oranlarında büyük düşüşler yaşanmış olmasına rağmen, Bolivya, Laos, Nikaragua gibi diğer ülkelerde orman kayıpları artış gösterdi. Brezilya ve Kolombiya’daki bu olumlu gelişmeler, hükümetlerin çevre politikaları sayesinde mümkün olmuşken, diğer ülkelerdeki artışlar, tarım alanlarının genişletilmesi gibi nedenlerle devam etti. Türkiye’de bir iyileşme var mı? Bu sorunun bendeki yanıtı olumlu anlamda pek net bir resim ortaya koymuyor.
Bu durum, gezegenin tamamında küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1.5 derece Celsius üzerinde sınırlamak ve biyoçeşitliliği koruma hedeflerine ulaşmak için Paris Anlaşması ve Kunming-Montreal Çerçevesi gibi uluslararası sözleşmelerin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Ancak yapılan çalışmalar, bu hedeflere ulaşmanın giderek zorlaştığını ve orman kaybının bu hedefler doğrultusunda kontrol altına alınması gerektiğini belirtiyor.
Brezilya ve Kolombiya’nın başarıları, Türkiye’ye ışık tutabilir mi?
Bazı ülkelerde orman kaybının azaltılması konusunda kaydedilen ilerlemeler, diğer ülkeler için bir model teşkil edebilir. Örneğin, Brezilya ve Kolombiya’daki başarılar, sivil toplumun etkin katılımı gibi faktörlerle desteklenirse, diğer orman zengini ülkelerde de benzer başarılar elde edilebilir ve hatta ülkemizde bile durum olumlu anlamda netleşebilir.
Sonuç olarak, Asya-Pasifik’teki hayalet yolların ortaya çıkardığı tehlikeler ve Brezilya ile Kolombiya’daki olumlu gelişmeler, global orman kaybı sorununa çözüm bulma konusunda hem yerel hem de uluslararası düzeyde atılması gereken adımları gözler önüne seriyor. Türkiye’nin orman varlığı ve yönetimi de bu global mücadelede önemli bir rol oynayabilir. Uluslararası toplumun bu sorun karşısında birlikte hareket etmesi ve sürdürülebilir çözümler üretmesi büyük önem taşıyor; ülkemizde de bilim camiasına ve sivil topluma önemli görevler düşüyor.
https://yetkinreport.com/2024/04/15/kuresel-orman-kaybi
Posted in Uncategorized
Leave a comment
POLİTİKA GÜNDEM * MERAL AKŞENER’İN SİYASİ KIBLESİ NERESİ?
MERAL AKŞENER’İN SİYASİ KIBLESİ NERESİ?
Naci kaptan – 15.04.2024
Meral Akşener Siyasete 1994 yerel seçimlerinde Doğru Yol Partisi’nden İzmit Büyükşehir Belediyesi başkanı adayı olarak girdi. 1995 ve 1999 Türkiye genel seçimlerinde Doğru Yol Partisi milletvekili oldu. 1996 ile 1997 yılları arasında Necmettin Erbakan tarafından kurulan koalisyon hükûmetinde içişleri bakanı olarak görev yaptı.
4 Temmuz 2001 tarihinde Doğru Yol Partisi’nden istifa etti. Kendisi gibi, Fazilet Partisi’nden kopan Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki AKP’nin kurucuları arasına katıldı. Daha sonra ayrıldı.
3 Kasım 2001 tarihinde MHP’ye katıldı. 19 Kasım 2006 tarihli MHP 8. Olağan Büyük Kurultayında MYK üyeliğine seçildi. 2007, 2011 ve Haziran 2015 Türkiye genel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili olarak meclise girdi.
Kasım 2015 genel seçimlerinde partisinden milletvekili adayı gösterilmedi. 2017’de MHP’den istifa etti ve İYİ Parti’yi kurdu. 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin cumhurbaşkanı adayı oldu.
Millet İttifakı
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi partisi İYİ Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti ile Millet İttifakına katıldı.
3 Mart 2023 tarihinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener diğer dört parti ile CHP kanadı arasında gizli birtakım görüşmeler yapıldığını ve şahsi menfaatler neticesinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığının onaylandığını belirttiği sert bir konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktı. İttifak masasından kalktı.
Yapılan görüşmelerle Meral Akşener İmamoğlu ve Yavaş’ın icracı cumhurbaşkanı yardımcısı olmaları formülü ile masaya döndü. Seçim sürecinde CHP logosu altında dört parti seçime girdi. İYİ Parti kanadı seçim sonrası Millet İttifakı’nın bir seçim iş birliği olduğunu ve bu iş birliğinin sona erdiğini açıkladı.
2024 Yerel Seçimleri
Başkanlığını yapmış olduğu İYİ Parti’de tüm Türkiye’de 81 ilde kendi adayları ile seçime gireceğini açıkladı. Böylece AKP karşıtı olan birliktiliklerin gücünü kırarak örtülü olarak AKP’ye destek verdi.
Seçime giden süreç esnasında kampanyasını sert bir CHP karşıtı söylem ve üçüncü bir siyaset yolu açma hedefi üzerine kurguladı.. Önceki seçimlerde sıkça desteklediği ve geçmiş yılın cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylaştırılmalarını talep ettiği Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a karşı önceki üslubunun tersine çıkarak ağır eleştirilerde bulundu.
SONUÇ
Meral Akşener’in siyasi hayatındaki tercihleri, partiden partiye geçmesi, AKP/Erdoğan’a ve totaliter rejime, demokrasi ve Cumhuriyet düşmanlığına karşı oluşturulan MİLLET İTTİFAKINA destek verir gibi yaparak seçim yaklaştığında ağır ve tutarsız politik söylemlerle masayı dağıtarak ittifakı bozmuş olması ülkemizdeki tutarsız, çıkarcı ve kirli siyasetin sonucudur.
Akşener bu tutumu ile muhalefet partilerinin Erdoğan/ AKP’ye karşı oluşturdukları ittifakın gücünü kırarak Türkiye’nin her yönü ile çökmesine neden olan şeriat isteyen, hukuku demokrasiyi yok eden, ekonomiyi çökerten, insan haklarını yok sayan Patrimonial sultanlığa, otokratik talancı rejime can suyu olmuştur. Akşener’in bu tutarsız siyaseti sonucu İYİ PARTİDE çözülmeler başlamış ve parti kurucuları dahil birçok siyasetçi partiden istifa ederek ayrılmıştır.
İYİ Parti, 2024 yerel seçiminde yüzde 3.77 oy alarak 6’ncı parti oldu. Seçimde Nevşehir’i kazanan İYİ Parti, iddialı olduğu Ordu’da da AKP’ye kaybetti. Akşener, partinin olağanüstü seçimli kongreye gideceğini açıkladı. Görünen odur ki; Akşener İYİ Partiyi olabildiğince zayıflatarak siyasi hayattan yok etmeye çalışmaktadır.
Akşener’in bu güvenilmez politikalarına bakıldığında bu davranışın ardında olan gerekçelerin merak ediliyor olması da normaldir. Özellikle Erdoğan’ın büyük rant taşıyan İstanbul’u yerel seçimde alabilmek için devletin tüm güçlerini seferber ederek çalıştığı biliniyor. Yerel seçim döneminde ÖRTÜLÜ ÖDENEK kasasının akıl almaz derecede harcamalar yaptığı fakat bu harcamaların yerleri bilinmiyor. Kaynağı bilinmeyen yazı ve söylemlere göre Erdoğan’a destek vermiş olan herkesin yurt dışı hesaplarına büyük miktarlarda dolar yatırıldığı iddia ediliyor. Ne yazık ki Akşener de yaptığı politik dönüşler nedeni ile bu iddialardan payına düşeni alıyor.
Posted in Uncategorized
Leave a comment
BAYRAM HEDİYESİ * MEMLEKET İSTERİM
Ressam Fikret Otyam galerisinden
Memleket isterim
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Cahit Sıtkı Tarancı
Posted in Uncategorized
Leave a comment